Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

aldırış etmek

См. также в других словарях:

  • burnuna koymak — aldırış etmek, göz önünde tutmak, değer vermek, kale almak Oğlan mahalle arkadaşlarıyla samimi idi. Kızsa ne anasını ne babasını ne de kardeşlerini burnuna kor, bu mahalle ve bu mahalleliden nefret ederdi. O. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eslemek — i, hlk. Önem vermek, aldırış etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • umursamak — i Aldırış etmek, önem vermek Politikayı zerre kadar umursadığı yoktu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dudak bükmek — bir şeyi beğenmediğini, küçümsediğini belli etmek, umursamamak, pek aldırış etmemek Selma Hanım dudaklarını büktü, cevap vermeye lüzum bile görmedi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»